ABONELİK İPTAL ETTİRİLMEDİKÇE O ABONELİK ÜZERİNDEN TÜKETİLEN SU ELEKTRİK VE DOĞALGAZ BEDELİNDEN FİİLİ KULLANICI İLE BİRLİKTE ABONE DE MÜTESELSİLEN SORUMLUDUR

13/04/2018

abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur... ancak, davaya konu adreste fiili kullanımı mevcut olmayan dairenin mülkiyet sahibi davalıya, sadece mülkiyet hakkına sahip olması sebebiyle husumet yöneltilemeyeceği ...
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/4694
K. 2017/13609
T. 9.10.2017
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalının jeotermal enerji abonesi olduğunu, davalı borçluya ait ödenmeyen faturalar sebebiyle aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı sebebiyle takibin durduğunu ileri sürerek, davalının asıl alacak ve faize yönelik haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile takibin devamına, itirazında kötü niyetli olan borçlu için alacağın %40 ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davaya konu icra takibinde kendisi ile birlikte borçlu gösterilen ...'ın kiracı olduğunu, jeotermal enerji faturalarını ödemeden taşındığını, adı geçenin borçlarıyla ilgili olarak davacı ile senet yapıldığını ve ...'ın icra borcunu kabul ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davaya konu jeotermal enerji kullanıcısının kat maliki -davalı olmayıp, dava dışı-kiracı ... olduğu bu nedenle, yararlanma karşılığından davalının değil adı geçenin sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ısınma amaçlı jeotermal enerji abonelik sözleşmesi sebebiyle tahakkuk ettirilen bedelin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Uyuşmazlık, fiili kullanıcısı olmamasına rağmen abonelik sözleşmesini iptal ettirmeyen abonenin kullanılan jeotermal enerji bedelinden sorumlu olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Jeotermal enerji abonelik sözleşmesini imzalayan ve aboneliği devam eden davalı abone, kullanılan miktar bakımından dağıtım yapan kuruma karşı sözleşme gereği sorumludur. Buna göre, fiili kullanıcıya karşı rücu hakkı mevcut olan abonenin, sözleşmesi iptal edilmediği sürece, kullanım bedelinden dolayı fiili kullanıcı ile beraber müteselsil sorumluluğunun devam edeceği kuşkusuzdur.
Yargıtay H.G.K. ve Dairemizin istikrar kazanmış uygulamasına göre, abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz gibi abonelik bedellerinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur.
Bu durumda, aboneliğini iptal ettirmeyen davalı abonenin sözleşme nedeni ile sorumlu bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Nitekim, aynı ilkeler Y.H.G.K. 27.04.2011 tarih ve 2011/19-104 E.-239 K.sayılı kararında da benimsenmiştir.
Hal böyle olunca mahkemece; aboneliği iptal ettirilmedikçe fiili kullanıcının kullandığı jeotermal enerji bedelinden abonenin de kullananla birlikte müteselsilen sorumlu olacağı kabul edilerek, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle davacının temyiz itirazlarının kabulüyle ; hükmün davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde temyiz edene iadesine, 6100 Sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 Sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/18144
K. 2017/3810
T. 23.3.2017
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalıya ait taşınmazda kiracı iken taşınmazı 1986 yılı başında tahliye ettiğini, adına olan elektrik aboneliğinin iptal edilmediği ve uzun yıllar davalı tarafından kullanıldığını, 31.02.2002-09.05.2007 tarihleri arasındaki döneme ait elektrik tüketim borcunu dava dışı Gediz Edaş'a ödediğini, kendisi tarafından tüketilmeyen bahse konu elektrik bedelinden davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, 27.763 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacıya ait elektrik aboneliğinin bulunduğu taşınmazın mülkiyetinin kendisine ait olduğunu ancak taşınmazı fiilen kullanmadığını, kiraya verdiğini, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, davacının hiç bir itirazda bulunmayarak davaya konu borcu yapılandırarak dava dışı Gediz Edaş'a ödediğini, sebepsiz zenginleşmesinin bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece,''...davacının kullanıcılık sıfatı 01/03/1986 tarihinde sona erdiğinden bu tarihten sonraki döneme ait enerji tüketim bedellerinden mülkiyet hakkına sahip olan davalının sorumlu olması gerekir... davaya konu enerji tüketim bedelinin aboneliği iptal etmeyen davacı adına tahakkuk ettirilmesinin ve davacının bu tahakkuk bedelini ödeyerek tahakkuka esas olan tahliye tarihinden sonraki döneme ait kullanıcılara ve olayımızda olduğu gibi mülkiyet hakkına sahip olan davalıya rücu etmesinin mevzuata ve Yargıtay uygulamalarına uygun bulunduğu...'' gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davaya konu adreste kiracı ve elektrik abonesi olan davacının, adresi tahliye etmesine rağmen aboneliğini iptal ettirmemesi nedeniyle, tahliye sonrasındaki döneme ait borcu,abone olması nedeniyle, ödemesi sonrasında, ödenen bedelin davalı malikten tahsiline ilişkindir.
Uyuşmazlık; fiili kullanıcı olmayan davacı abonenin, hakkında tahakkuk ettirilen elektrik tüketim bedelini ödemesi nedeniyle, söz konusu tüketim bedelinden malik olan davalının sorumlu olup olmadığına ilişkindir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ve Dairemizin istikrar kazanmış uygulamasına göre abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının aboneliğinin bulunduğu adresi 1986 yılında tahliye ettiği, aboneliğini iptal ettirmemesi sebebiyle tahliye tarihinden sonra 31.02.2002-09.05.2007 dönemleri arasında tahakkuk ettirilen elektrik tüketim bedelini ödediği, Gaziemir Vergi Dairesinin 19.04.2013 tarihli yazısı ve eklerinden anlaşıldığı üzere, davalı malikin söz konusu adresi, davaya konu dönemde, dava dışı üçüncü kişilere kiraladığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu dönem ve tüketilen elektrik bedelinden, aboneliğin bulunduğu adresi kiralayarak kullanan dava dışı üçüncü kişi abone olan davacı ile birlikte müteselsilen sorumludur.
Hal böyle olunca, mahkemece; davaya konu adreste fiili kullanımı mevcut olmayan davalıya, sadece mülkiyet hakkına sahip olması sebebiyle husumet yöneltilemeyeceği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde temyiz edene iadesine, 6100 Sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 Sayılı HUMK'nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

© 2017-2023 Okan Filis • Filis Hukuk Bürosu • 0(282) 262 44 48
Powered by Webnode
Create your website for free! This website was made with Webnode. Create your own for free today! Get started